ELİF ALTIN İstanbul – Bunun üzerine 34 bağımsız bölümün sahipleri, 2018’de müteahhit firmayla arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladı ve 6306 Sayılı Kentsel Dönüşüm Kanunu çerçevesinde 2/3 kararı alarak süreci başlattı. Ancak 2/3 kararına katılmayan 2 malikin arsa payları Bakırköy Belediyesi tarafından 6306 Sayılı Kanun çerçevesinde satışa çıkarıldı. Bu karara karşı itiraz eden 2 kişi kararın iptali için İstanbul İdare Mahkemesi’ne dava açtı. İdare Mahkemesi, 2021’de oy birliği ile davayı reddederek yapılan işlemlerin kentsel dönüşüm yasasına uygun olduğuna karar verdi, itiraz da reddedildi. İtirazcı malikler, eş zamanlı olarak Bakırköy 13. Sulh Hukuk Mahkemesi’ne kararın Kat Mülkiyeti Kanunu’na aykırı olduğu iddiasıyla dava açtı. Bakırköy 13. Sulh Hukuk Mahkemesi ise “Bina yıkılmadan 2/3 çoğunluk kararı alınamayacağı, bina yıkılmadığı için Kat Mülkiyeti Kanunu’na göre oy birliği ile karar alınması gerektiği” kararıyla yenileme kararını iptal etti. İtirazcı malikler, idari yargıda aleyhlerine verilen kararı Danıştay 6. Dairesi’ne taşıyarak temyiz etti. Danıştay tüm itirazları reddetti.
Riskli binanın yıkımı 2019’da yapıldı. 34 aile, 4 yıl süren bu hukuki sürecin Danıştay 6. Dairesi’nin verdiği kesin karar sonucu tamamlandığını ve 4 yıldır bekledikleri inşaatın başlayacağını düşünürken, itirazcı 2 malik bu kez satış kararının ve ihalenin iptali için dava açtı. Açılan dava sonucunda Danıştay denetiminden geçmiş ve kesinleşmiş satış kararı İdare Mahkemesi tarafından iptal edildi ve bu karar onandı. Yani Bölge İdare Mahkemesi, 6 ay arayla aynı işlemin yürütmesinin durdurulmasına dair birbirinden farklı kararlar verdi. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. İdari Dava Dairesi’nin davacıya ait hissenin satışı için gün verilmesine dair dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığına, istinaf talebinin kabulüne karar vermesiyle kentsel dönüşüm ve inşaata başlama sürecinin önü açılmış oldu.