31 Temmuz 2011, bugün bile bisiklet tarihimizin en parlak günü olarak bilinir. Zira o dönem 18 yaşındaki Ahmet Örken, Portekiz’de düzenlenen Gençler Avrupa Pist Bisikleti Şampiyonası’nın, Omnium branşında bir ilke imza atarak altın madalyanın sahibi oldu.
Örken, podyumun ilk basamağına çıkıp, ay-yıldızlı bayrağımızı göndere çektiğinde, sağında Belçika mayosu ile Jasper De Buyst, solunda ise Britanya’dan Owain Doull vardı. Her iki bisikletçinin de sonraki kariyer gelişimleri malumunuz. Nitekim elde edilen başarının bisiklet sporumuz adına ne denli büyük bir iş olduğunu anlamak için o gün ilk 10 içerisinde yer alan yarışçılara bakmanız bile yeterlidir.
Türk basınında bu tarihi başarı, “Pisti olmayan ülkeden Avrupa Şampiyonu…” şeklinde kendine yer bulsa da Örken ile Portekiz’de gelen birincilik aslında Türk bisikletinin en heyecan verici projelerinden biriydi.
Yaşları 18 ile 23 arasında değişen bir grup genç Türk bisikletçi, dünya standartlarındaki merkezlerde, alanında uzman antrenörler eşliğinde çalışma fırsatı bulmuştu. Parlak bir vizyonun ürünü projenin amacı 2012 Londra Olimpiyatları’na pist bisikletinde tarihte ikinci defa sporcu gönderebilmekti.
Portekiz’de gelen birincilik umut vadeden bir adımdı ama evdeki hesap çarşıya uymadı. UCI merkezi İsviçre, Aigle’da başlayan, Türk bisikletini dönüştürebilecek proje, “Devam etseydi ne olurdu?” soruları arasında İspanya, Mayorka’da tarihin tozlu raflarına kaldırıldı.
Şimdi ise, bu tarihi başarından tam 12 yıl sonra Türk bisikleti ikinci bir fırsat daha yakaladı. Şansın adı bu sefer Ramazan Yılmaz.
Proje 2.0
Yer, 12 yıl önce olduğu gibi yine Portekiz, yarış yine bir Avrupa şampiyonası ve disiplin bir kez daha pist bisikleti. Ramazan Yılmaz tıpkı Ahmet Örken gibi henüz daha 18 yaşında çıktığı Gençler Avrupa Şampiyonası’nda Türk bisikleti adına tarihi bir akşama imza attı.
Yılmaz, pist bisikletinin Scratch disiplininde gümüş madalya elde ederek, yarışı İtalyan bisikletçi Davide Stella’nın ardından ikinci sırada tamamlarken, Fransız sporcu Pablo Laruelle ise üçüncülüğü elde etti. Bisiklet kültürünün kök saldığı, belki de en fazla sporcunun yetiştiği Avrupalı rakiplerinin aksine Yılmaz’ın iki teker serüveni, 2018 yılında Ahmet Örken’in de şehri olan Konya, Çumra’da tesadüfi bir olayla başlar. “Çocukluğumdan itibaren bisiklet sürmeye özel bir ilgim vardı. Hatta okula bile bisikletle gidip gelirdim” diyor Yılmaz, bisiklet sporuna başlamasını sağlayan hikayeyi bizlerle paylaşırken… “Bir gün okula yine bisikletimle giderken, bisiklet sporcularını antrenman yaparken gördüm. O zamana kadar bisikletin bir spor dalı olduğunu ve profesyonel manada yapıldığını bilmiyordum. Ertesi gün büyük bir hevesle kulübe gittim.” Kulübe gittiğinde antrenör İsmail Uğurlu, milli takım ile birlikte yurt dışındadır. Yılmaz pes etmez ve Uğurlu’ya attığı bir mesajla belki de farkında olmadan kariyerinin ilk adımlarını atar.
Bisiklet sporuna olan yeteneği ile çabuk anlama ve hızlı pratiğe dökme kabiliyetini hırs ve disiplinle birleştiren Ramazan Yılmaz, çok geçmeden ülke çapında girdiği yarışların neredeyse tamamından birincilikle dönmeye başlar. Yılmaz bisiklet üzerindeki profilini ise, “Hem fiziksel yatkınlığım hem de son metrelerdeki atmosferi sevdiğimden ötürü sprinte ayrı bir yeteneğim olduğunu düşünüyorum.
Ayrıca zamana karşıda da kendimi gelecek vaadeden bir sporcu olarak görüyorum” sözleriyle tarif ediyor. Nitekim, sprint ve zamana karşı yeteneklerini pist bisikletinden ayırmak güç. Ramazan’ın pist bisikleti ile tanışması 2022 Mayıs ayında Plovdiv Velodromu’nda düzenlenen milli takım kampında olur. Buradaki bir haftalık hazırlık kampının ardından geçtiğimiz yıl haziran başında ilk pist yarışı deneyimini de Danimarka, Odense’de Sommer Grand Prix ile tecrübe eder. Bu noktada sözü Milli Takım Antrenörü Mutlu Erçevik’e bırakıyoruz: “Pistte kısa sürede büyük aşama kaydetti. Ramazan özel bir yetenek… 12 sene öncesinde Ahmet Örken ve Recep Ünalan ile pist bisikletinde yakaladığımız başarıları tekrarlamaya en yatkın ve en yakın aday durumunda. Bu nedenle bu sezon için tamamen onun üzerine odaklandık. Elimizdeki imkanları en etkin ve verimli bir şekilde kullanmaya çaba sarf ediyoruz ve onun için özel bir program uyguluyoruz.”
Portekiz’den madalya ile dönen Yılmaz’ın yeni hedefi, ağustos ayında Kolombiya’da yapılacak olan Gençler Dünya Pist Şampiyonası olacak. Erçevik’in de dediği gibi, Yılmaz, Türk bisikletinin 12 yıllık aranın ardından yeni “Proje 2.0” ismi. Üstelik bu sefer ülkemizde de olimpiyat standartlarında bir pistimiz var.
Bronzu da var
Ramazan Yılmaz, Avrupa Gençler Pist Şampiyonası’nda dün de kürsüye çıktı. Junior kategorisindeki Puan Yarışı’nda pedal basan Ramazan, topladığı 30 puanla üçüncülüğü elde etti ve bronz madalyanın sahibi oldu. 100 tur üzerinden 25 kilometrelik yarış uzunluğunda İtalyan Juan Sierra 70 puanla ilk sırayı alırken, Polonya’dan Patryk Goszczurny 39 puanla ikinci oldu.
‘Torosların eteği favorim’
Ramazan Yılmaz’ı daha yakından tanıyalım. Gelecekte kendini nerede görüyorsun? “Tabii ki profesyonel bir takımda olmak istiyorum. Avrupa ve Dünya Şampiyonalarında şampiyonluk formalarını giymek de rüya gibi olurdu.” Favori antrenman rotan… “Konya’nın her yeri düz sanılsa da Torosların eteğindeki bozkır yolu favorim.” Bisiklet dışında hobilerin… “Eğlence ve kendimi geliştirmeme yardımcı olacak videolar izlemek, sevdiklerimle zaman geçirmek.” Antrenman müziğin… “Favori bir şarkım olmasa da tür olarak rap müzik tercihimdir.” En sevdiğin yemek… “Tavuk, pilav.”