TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Ordu’da ‘Sivil Toplum Kuruluşları ve İş İnsanları Buluşması’na katıldı. Bir otelde düzenlenen programda konuşan Numan Kurtulmuş, İsveç’in ardından Danimarka’da Kur’an-ı Kerim yakılmasına tepki gösterdi.
Dünyanın birçok yerinde İslam düşmanlığının maksimum seviyeye çıktığını belirten Kurtulmuş, “Avrupa’da Danimarka’da Kur’an-ı Kerim’in yakılması, ayaklar altına alınması hadisesi ile karşılaşıldı. Bu tür hadiselerin Kur’an-ı Kerim’in yakılması meselesinin, bu gösterilerin çoğunun Türk Büyükelçiliği karşısında yapılmış olması da tesadüf değildir. Bu anlamda maalesef Avrupa’da, dünyanın birçok yerinde, Batı dünyasında özellikle İslam düşmanlığının artık maksimum seviyeye yükseldiğini biliyoruz ve maalesef ağızlarını açtıklarında demokrasiden bahsedenler, hak ve özgürlüklerden bahsedenler yaklaşık 2 milyar Müslümanın en temel haklarından birisi olan kendi inançlarına saygı duyulması hakkını da es geçmektedirler. Dünyada hiçbir kimsenin herhangi bir din mensubunu kutsalına hakaret etmesi asla kabul edilemez. Kim hangi din ve inanç mensubunun hangi kutsalına hakaret ediyorsa bu doğrudan doğruya insanlık suçudur. Bu suça ortak olanlar, bu suçu seyredenler, İslam düşmanlığının Avrupa’da yeni bir siyasi dalga olarak yükselmesine seyirci kalanlar aslında kendi sonlarını da hazırladıklarının farkında değillerdir. Avrupa kendi değerleri etrafında inançlara saygı, çok seslilik, birbirine karşı müsamahalı olma gibi temel kurallar etrafında toplanmış bir siyasi topluluk olduğunu iddia ediyor. İşte bu tür girişimler esas itibarıyla Avrupa’nın çok değerlerini ortadan kaldırmaktadır” diye konuştu.
‘AVRUPALILAR, BU MESELEYİ FİLM SEYREDER GİBİ İZLEMEMELERİ GEREKİR’
Kurtulmuş, Avrupa’yı yapılan bu barbarlığa ses çıkartmaya davet ederek, “Biz Müslümanlara bir şey olmaz. 2 milyar Müslüman Allah’ın izni ile her yerde, her zaman kendi inancına sonuna kadar sahip çıkmasını bilir ama bu gördüğümüz manzara Avrupa’nın içten içe çürüdüğünü, içten içe çöktüğünü ve Avrupa’nın makul, mutedil yeni siyaset akımlarının bir avuç zibidi, faşist, İslam düşmanının elinde esir ve oyuncak olduğunun göstergesidir. Uyarıyoruz; Avrupalılar, bu meseleyi film seyreder gibi izlememeleri gerekir. Hem Avrupa’da İslam düşmanlığına karşı demokrat olarak Avrupa’nın halkları ortak olmalı, birlik olmalı ve bu barbarlığa karşı ses çıkartmaya davet ediyoruz. Avrupa’nın ve Batı’nın dört bir tarafındaki ülkelerin siyasi yöneticilerine de bunu sadece kendi içinizdeki bir mesele olarak görmeyin. Bunu gerçekten Avrupa siyasetine büyük zararlar vereceğini, Avrupa’nın Müslüman dostları ile aralarına mesafe koyabilecek aynı zamanda da siyasi bir mekanizma olduğunun farkına varsınlar. Kur’an-ı Kerim’i yakarak orada Müslümanlara hakaret ettiğini zanneden faşist, insanlıktan arınmış olan insanların sadece ortada 3- 5 kişiden ibaret olduğunu sanmayın. Kim bilir onların arkasında hangi siyaset güçleri var ve onlar ne için bunları ortaya çıkararak Müslüman dünyasına karşı saldırganlığın kapılarını açıyorlar. Burada, Türkiye olarak her zaman olduğu gibi bu olayın karşısında da sesimizi sonuna kadar yükseltiyor ve İslam’a karşı yapılan, Müslümanlara karşı yapılan bu saldırıları şiddetle lanetliyoruz” ifadelerini kullandı.