Bitlis’te ve Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde yaklaşık 10 yıl önce fosil araştırmalarına başlayan Dr. Öğr. Üyesi Cihan Önen ve Mühendis Mehmet Tok, doğada denizyıldızı, denizkestanesi, deniz kabuğu, salyangoz, balık, ağaç, kemik, diş gibi birçok fosile rastladı.
Yapılan araştırmalar neticesinde, Bitlis’te ise ilk defa milyonlarca yıl öncesine ait olduğu düşünülen Conus Mercati adlı deniz fosili bulundu.
Önen ve Tok, tarihi Tetis Denizi çalışmalarına meydan okuyan kanıtlara bir yenisini ekledi.
Önen, fosillerin tarihi Tetis denizinin varlığına dair ilk kalıntılar olabileceğini söyledi.
Denizin geri çekildiği dönemde oluşan bölgede birçok kalıntı bıraktığını ifade etti.
Milyonlarca yıl önce denizin çekildiği yerlerde yıllarca bozulmadan oluşan deniz fosillerini bularak koleksiyon haline getiren Önen, bu fosillerin Bitlis ve Diyarbakır illerinde tarihe ışık tutacağını belirtti.
Deniz fosil kalıntıları talep doğrultusunda yaş, tür ve cins tayini yapan Paleontologlara (fosilbilim) gönderilecek.
“Kemikler ve diş olduğunu düşündüğümüz fosiller de Bitlis kırsalında ortaya çıktı”
Dr. Öğretim Üyesi Cihan Önen, konuya ilişkin açıklamalarında şu ifadeleri kullandı:
“Diyarbakır’ın Silvan ilçesinden Bitlis’te pek çok fosille doğada karşılaştık. En çok karşılaştığımız fosiller deniz fosillerdir. Çalışma arkadaşım Mehmet Tok tarafından Silvan doğasında pek çok fosil bulundu. Yaptığımız ön incelemede bu fosillerin denizyıldızı, denizkestanesi, deniz kabuğu, salyangoz, balık, ağaç, kemikler, ağaç, diş, Conus Mercati olduğunu gördük. Tabii daha net ve detaylı bilgi konunun uzmanı fosil bilimcilerin incelemesiyle ortaya konulacaktır. Bu fosillerin çoğu deniz fosilleridir.
Zaten bölgenin geçmişiyle ilgili kaynaklara baktığımızda bu deniz fosillerinin Tetis denizi kalıntıları olduğu izlenimi bizde uyandırmaktadır. Conus Mercati Bitlis’in bir köy kırsalında bulduğumuz bir fosildir. Kemikler ve diş olduğunu düşündüğümüz fosiller de Bitlis kırsalında ortaya çıktı.
“Bu fosiller bizi milyonlarca yıl maziye götürmekte”
Milyonlarca yıl önce burası Tetis Denizi olarak bilinen bir denizdi. Kıtalar, karalar hep su altındaydı. Bu canlılar hepsi o zamanın canlıları olduğunu düşünüyoruz. Yaklaşık 10 yıllık bir süreçte Türkiye’nin birçok yerindeki taşları gözlemleme fırsatı bulduk. Özellikle en çok bu coğrafyada deniz fosilleriyle karşılaştık. Bunun yanında deniz olmayan, deniz canlarına ait olmayan birtakım kemik, diş gibi fosillerle de karşılaştık. Bu fosiller bizi milyonlarca yıl maziye götürmekte. Bundan sonraki zamanlarında da olabildiğince bu fosilleri gözlemlemeyi düşünüyorum. Tabii fosil uzmanları tarafından bunlar bizden talep edildiği zaman kendilerine inceleme açısından takdim edebiliriz. Bu fosiller coğrafyaya yönelik geçmişe bir ışık tutuyor. Bu fosillerin böyle bir özelliği var ki o da bulunduğu coğrafyadaki geçmişe ışık tutar ve orayı aydınlatır.”