Intel’in çevrecilik ve sosyal sorumluluk odaklı projeleri hakkında daha fazla bilgiye ulaşmak için Intel Türkiye Perakende Satış Direktörü Serkan Civlik ile röportaj yaptık. Serkan Civlik’e yönelttiğimiz soruları ve yanıtlarını aşağıda bulabilirsiniz.
1-) Yayınladığınız Kurumsal Sosyal Sorumluluk Raporu doğrultusunda Intel’in sorumluluk konusundaki stratejisinden bahsedebilir misiniz?
“Intel’in pozitif küresel etki yaratma taahhüdü, dünya üzerindeki her insanın hayatını zenginleştiren teknolojiler yaratma amacımızın bir parçasıdır. Sürdürülebilirlik, Intel’in DNA’sında vardır ve iddialı hedefler belirleme ve performansımızı şeffaf bir şekilde raporlamaya dayalı geçmiş performansımız bunu açıkça kanıtlamaktadır.
2020 yılının Mayıs ayında, 2030 RISE stratejimizi ve hedeflerimizi ortaya koymuştuk. O günden bu yana bu hedeflerde ulaşma açısından hatırı sayılır bir ilerleme kaydettik. RISE stratejimiz aracılığıyla, teknoloji ve kolektif eylemlerimiz sayesinde daha sorumlu, kapsayıcı ve sürdürülebilir bir dünya yaratmak için çaba gösteriyoruz. Sorumluluk ayağı, kurumsal vatandaşlıkta liderlik geçmişimizi temel alarak küresel üretim operasyonlarımızda, değer zincirimizde ve ötesinde güvenlik, sağlık ve sorumlu iş uygulamalarını daha da geliştirmemizi sağlıyor. Kapsayıcılık yoluyla, küresel işgücümüzde çeşitliliği, eşitliği, erişilebilirliği ve kapsayıcılığı artırıyor ve çalışanlarımızı ve toplumlarımızı etkileyen ayrımcılıklar ve eşitsizliklerle mücadele eden kamu politikaları ve yasaları için savunuculuk yapıyoruz. Büyürken mümkün olan en küçük çevresel ayak izine ulaşarak, faaliyetlerimizde ve ötesinde çevresel sürdürülebilirlik sağlıyoruz.
Teknolojimizin gücü ve çalışanlarımızın uzmanlığı ve tutkusu sayesinde daha iyi bir dünya yaratma konusundaki kararlılığımızı da muhafaza ediyoruz. Kurumsal sorumluluk alanında daha hızlı ilerleme kaydetmek ve teknolojiyi, toplumsal ve çevresel zorlukların üstesinden gelmek için kullanmak amacıyla kendi çıtamızı yükseltmeye ve küresel teknoloji ekosistemindeki lider konumumuzdan yararlanmaya devam ediyoruz. Bu bağlamda, Nisan 2022’de, 2040 yılına kadar küresel operasyonlarımızda Kapsam 1 ve 2 yoluyla net sıfır sera gazı (GHG) emisyonuna ulaşma taahhüdümüzü açıklamıştık.”
2-) Intel’in bu vizyonu desteklemek için yaptığı bazı çalışmaları detaylandırabilir misiniz?
“Entegre bir stratejiye sahip olmanın ve kurumsal sorumluluğu şirket geneline yaymanın, performansımızda sürekli iyileştirmeler sağlamak için en etkili yönetim yaklaşımı olduğu görüşündeyiz. Bunu uygulamaya koymak için, paylaşılan değer kavramını ve BM Küresel İlkeler Sözleşmesi, Uluslararası Çalışma Standartları, OECD Çokuluslu Şirketler Kılavuz İlkeleri ve BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri gibi çerçeveleri dikkate alan kurumsal yönergeler ve politikalar geliştirdik. Bunu hayata geçirerek, kurum genelinde kurumsal sorumluluk ve sürdürülebilirlik faaliyetlerini yönetmekten sorumlu farklı pozisyonlardaki üst düzey yöneticilerden oluşan Yönetim Gözden Geçirme Komiteleri (MRC’ler) kurduk.
Bunun yanı sıra, birçok Intel iş grubu da kurumsal sorumluluk konularına adanmış ekipler oluşturdu. Küresel Kurumsal Sorumluluk Ofisimiz, stratejik uyumu sağlamak ve dış paydaşların girdilerini kararlara ve süreçlere dahil etmek için dahili bir danışman olarak hareket ediyor. Kurumsal sorumluluk için 2003 yılında Yönetim Kurulu düzeyinde resmi bir gözetim oluşturduk. Yönetim Kurulu’nun Kurumsal Yönetişim ve Atama (CGN) Komitesi, Intel’deki ÇGY (çevre, güvenlik ve yönetişim) konularının gözetiminden birincil derecede sorumlu. Yönetim, her yıl en az iki kez CGN Komitesine ve en az yılda bir kez de tüm Yönetim Kuruluna şirketin ÇGY performansı ve açıklamaları hakkında resmi güncellemeler sunuyor.
Bu 2022 yılında; yıllık Kurumsal Sorumluluk Raporunun gözden geçirilmesini ve çevresel sürdürülebilirlik, iklim riski, insan sermayesi, insan hakları, siyasi hesap verebilirlik ve yatırımcı erişimi ve geri bildirimi gibi konulara ilişkin güncellemeleri içeriyordu.”
3-) Intel neden çeşitliliğe sahip tedarikçiler için yaptığı harcamalarını artırmaya çabalıyor?
“Intel’in daha kapsayıcı bir tedarik zinciri taahhüdü, adil iş uygulamaları arayışımızdaki sosyal boşlukları gidermek için satın alma gücümüzden yararlanmamızı sağlıyor. Teknolojimizin insanların yaşamları üzerinde yarattığı etkilerin ötesine geçerek, tedarik zincirimizde ve toplumlarımızda olumlu bir fark yaratmak için çaba gösteriyoruz. Çeşitlilik içeren bir yarı iletken ekosistemi geliştirmek, tarihsel olarak yetersiz hizmet alan dezavantajlı gruplardan bireyler için eşit fırsatlar yaratır ve toplumlarını kalkındırmalarına yardımcı olur. Çeşitliliğe sahip tedarikçilerle çalışarak dayanıklılığımızı artırıyor ve küresel tedarik zincirimizde ve faaliyet gösterdiğimiz toplumlarda yeni değerler yaratıyoruz.
Çeşitliliğe sahip ve kapsayıcı bir tedarik zinciri, aynı zamanda daha fazla rekabeti beraberinde getirir ve inovasyonu teşvik etmeye de katkıda bulunur. Çeşitliliğe sahip tedarikçilerin, getirdikleri farklı bakış açıları ve inovatif çözümlerle müşterilerimize ve paydaşlarımıza fayda sağladıkları kanıtlanmış bir gerçektir. Sözgelimi geçtiğimiz yıl daha büyük doğrudan tedarikçiler kritik bir bileşeni teslim edemediğinde, sahibi kadın olan bir tedarikçi bu boşluğu başarılı bir şekilde doldurarak, Intel’in müşterisine karşı taahhüdünü yerine getirmesine yardımcı oldu.
Yenilenen tedarikçi çeşitliliği ve kapsayıcılığı (SD&I) taahhüdümüzü 2015 yılında başlattığımızdan bu yana, tedarik zincirimizdeki artan rekabetin doğrudan etkisine tanıklık ediyoruz. Intel’in tedarikçi puan kartında çeşitliliğe sahip beş tedarikçiden dördü, rakiplerinden daha iyi performans gösteriyor.”