DUYGU ERDOĞAN – Kuruyemişçi esnafının her yıl büyük alışveriş umuduyla beklediği yılbaşı öncesinde, yüksek fiyatlar nedeniyle satışların geçen yılın aynı dönemine göre daralması bekleniyor. Geçen yılbaşının da çok iyi geçmediğini hatırlatan kuruyemişçiler, satışta yüzde 30’a yakın azalma bekliyor. Bazı ürünlerde satış grafiği ise geçen yılın ancak yüzde 50’sine ulaşabiliyor. Bu ürünler arasında Antep fıstığı öne çıkıyor. Tüm Kuruyemiş Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (TÜKSİAD) Başkanı Murat Yıldırım, “Ana ürünümüz ay çekirdeğinde bile düşüş var, eski günlerdeki gibi satışlara ulaşmak çok zor olacak” dedi.
Piyasada kuruyemiş fiyatlarında katlanan artışlar dikkat çekiyor. Geçen yıl 100-160 lira arasında perakende fiyatı olan Antep fıstığı bu yıl 380 lirayı aşan fiyatlara satılıyor. Fındık geçen yıl 80-120 lira olan kilo fiyatından bu yıl 185 liraya çıkan fiyatlara ulaşıyor. Kaju 220-280 liraya, ceviz içi 190-250 liraya, badem 200-240 liraya, tuzlu fıstık 80-90 liraya, ay çekirdeği 68-84 liraya satılıyor.
Tarımsal planlama
Bu yılbaşı döneminde beklentilerinin altında bir satış yapılacağını öngördüklerini belirten Murat Yıldırım, satışlarda yılın başından bu yana yüzde 30’a yakın kayıp olduğunu; yılbaşı döneminde de benzer bir daralma beklediklerini söyledi.
Yıldırım, “Artan maliyetler karşısında yaşanan satış kaybı da eklenince kuruyemişçiler zor durumda kalacak. Önemli kriterlerden biri satın alma gücünün iyileştirilmesi. Ancak en ciddi sorun ise tarlada başlıyor. Planlı arz bizim için çok önemli bir konu. Ülkemizde tarımda plansızlık var ve bir yılki ürün diğer yılı tutmuyor; ürün bazen çok ucuz kalıyor, bazen az üretildiği için pahalı oluyor. Özellikle toprak ürünlerinde planlı ekim programı olmalı. Sözleşmeli ekimleri ön plana koymalıyız” diye konuştu.
‘Lüks karışık’la dengeleme yolu
Bir fiyat değerlendirmesi yapan Murat Yıldırım, “Geçen sene yer fıstığını çiftçiden alışımız 15 lira iken şimdi 60 lira. Bunun dövizle alakası yok. Kâr edemeyen üretici ekmedi. Ay çekirdeğinde yine alış rakamlarımızda ciddi yükseliş var; 15 lira iken bu sene 30-35 lira bandından alım yaptık. Antep fıstığında inanılmaz bir yükseliş var. Alış fiyatımız 70-80 lira iken 260 liralara çıktı. Perakende de ise 100 lira iken 350 lirayı gördü. Sektörde genel azalma var ama Antep fıstığı gibi ürünlerde satışlar yüzde 50 altına düştü, Lüks karışık yani Antep fıstığı, fındık, kaju, badem karışımlarında leblebi ve yer fıstığı gibi ürünler de yer buluyor. Bu şekilde fiyatı dengeleme yoluna gidiliyor” diye konuştu.
‘Harita çıkarıp harekete geçmeli’
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Hububat, Bakliyat, Kuruyemiş ve Kuru Meyve Meslek Komite Üyesi Uğur Karadoğan, yıl genelinde satışlarda bir daralma olduğunu anlatırken, başlıca etken olarak yüksek fiyatları gösterdi.
Tarladan itibaren girdi maliyetleri, üretim maliyetleri, işletme giderlerine kadar yüksek artışların fiyatlara da yansıdığını vurgulayan Karadoğan, “Orta ve uzun vadede önerim şudur; Türkiye genelinde toprak verimliliği haritası çıkarılarak üretim planlaması yapılmalı. Bu sayede hangi ürünün hangi alanlarda yetiştirilebileceği, boş alanların değerlendirilmesi, üretimin bilinçli bir şekilde ihtiyaca göre ayarlanması sağlanabilir. Arz talep dengesini iyi kurmak lazım. Fiyatlar bir sene zarar, bir sene kârı işaret ederse piyasa dengesiz olur. Yapılacak planlama ile hem üretici her yıl ürettiğinin karşılığını alacağını bilir, hem de tüketici her zaman iyi bir fiyata alım yapabilir” değerlendirmesini yaptı.