AYLİN RANA AYDİN – Markalar, değişen tüketici beklentilerini gerçekleştirmeye yönelik çalışmalarını sürdürüyor. Sürdürülebilir tüketim davranışlarını markaların iş modelleri ve tüketici alışkanlıkları çerçevesinde geliştirme konusunda çalışmalar yapan Sustainable Brands’in Türkiye Ülke Başkanı Semra Sevinç, markaların stratejilerini garanti altına almak için şeffaf olması gerektiğinin altını çizdi.
Sevinç, son dönemde marka bağımlılığı düşük bir tüketici olduğunu söyledi. Tüm tarafların en önemli gündem maddelerinden birisinin sürdürülebilirlik olduğuna dikkat çeken Sevinç, yeni neslin çevresel ve sosyal konulardaki duyarlılığıyla birlikte bu konularla ilgili çalışmalar yapan markalara yakınlık getirdiğini belirterek, “Aynı zamanda tüketim davranışlarının da yaygınlaşması markalara dönüşüm zorunluluğunu getirdi” dedi.
10 yıl önceye bakıldığında sürdürülebilirlik, çevresel etki yönetimi olarak algılanan dönüşümlerin özellikle pazarlama ekiplerinin çok da içselleştirmediğini hatırlatan Sevinç, “Bugün artık pazarlama dünyası da markalar da çevreyi nasıl koruduklarını topluma nasıl fayda sağladıklarını, tedarikçilerin refahını artıran ne tür çalışmalar yaptıklarını anlatıyor. Son dönemde bazı markalar karbon nötr çalışmalarını belirtiyor.
Bu da marka dünyasında bize bir dönüşüm olduğunu gösteriyor. Ama beraberinde de bir tehlikeyi getiriyor; bunu gerçekten yapıyorlar mı? Tüketici bunu istediği için mi söylüyorlar yoksa bunu bütün iş modellerine yerleştirdiler mi? Bu noktada şeffaflık da markalar için çok önemli” ifadelerini kullandı.
Fiyat konusu aşılmalı
Türkiye’nin Sorumlu Tüketim Davranışları: Sosyo-Kültürel Trend Araştırması 2022’nin sonuçlarını de açıkladıklarını belirten Semra Sevinç, araştırmanın her yıl yapılacağını amacının da Türkiye’deki tüketicilerin sorumlu tüketim ve sürdürülebilir davranış konusunda ne kadar eylemde olduğunu saptamak olduğunu dile getirdi. Araştırmanın çıktılarına göre ekonomik nedenlerin tüketicilerin sürdürülebilir davranışları gerçekleştirmesini engellediğini söyleyen Sevinç, şöyle konuştu:
“En önemli engellerden biri fiyat. Markaların fiyat konusunu aşması gerekiyor. Sürdürülebilir ürün fiyatlarını aşağı çekmek durumundalar. Yüksek fiyatlar tüketicilerin davranışları eyleme geçirmesinde engel. Talebin artması ve inovasyonun yaygınlaşmasıyla fiyatlar da aşağı çekilecektir.”
Kolektif güç etkisi oluşur
Z kuşağının özellikle satın aldığı kişisel bakım ürünlerinde ambalajların geri dönüşümlü olmasına önem verdiğini açıklayan Sevinç, organik ürünler, sürdürülebilir modaya uyum sağlayan markalara ilginin daha fazla olduğunu kaydetti. Sevinç, sürdürülebilir bir yaşam ve daha iyi bir gelecek isteniyorsa hep birlikte bunu sağlayacak kolektif gücün yaratılabileceğini sözlerine ekledi.