YSK’dan yapılan açıklamada, “Kurulumuza intikal ettirilen verilerden bazı sandıklarda Cumhurbaşkanı pusulasının ön yüzüne sandık kurulu mührü vurulduğu, ayrıca bazı pusulaların arkası mühürlenirken bu mührün mürekkep lekesi nedeniyle pusulanın önünde de görüldüğü anlaşılmıştır. Söz konusu pusulalar hakkında oy sayım ve döküm esnasında 298 sayılı Kanun’un 98 ve 101’inci ile Sandık Kurullarının Oluşumu, Görev ve Yetkilerini Gösterir 135 Sayılı Genelge’nin 41’maddeleri uyarınca işlem yapılması gerekmektedir.” denildi.
135 Sayılı Genelge’nin 41. maddesinde yer alan bilgiler:
“Aşağıdaki haller oy pusulalarını geçersiz kılmaz:
a) Zarfların açılması veya oyların okunması sırasında yırtılması,
b) Bütünlüğü bozulmaksızın bir kısmının kazaen yırtılması,
c) Herhangi bir şekilde lekelenmiş olup da bunun özel olarak işaret koymak amacıyla
yapıldığının anlaşılamaması,
d) Birleşik oy pusulasının katlanarak zarfa konulması sebebiyle “TERCİH” veya
“EVET” mührü ile oy pusulasının arkasına basılan sandık kurulu mühür izinin oy pusulasının
diğer kısımlarına geçmesi,
e) Bir cumhurbaşkanı adayı, siyasi parti, ittifak alanı veya bağımsız aday alanına
basılan “TERCİH” veya “EVET” mührünün alanları ayıran çizgili bölgeye taşmış olması,
f) Başka bir cumhurbaşkanı adayı, siyasi parti, ittifak alanı veya bağımsız adayın
alanına taşmamak kaydıyla, cumhurbaşkanı adayı, siyasi parti, ittifak alanı veya bağımsız
aday alanına birden çok “TERCİH” veya “EVET” mührü basılması,
g) Yetkili Seçim kurulları tarafından gönderilen ve Türkiye Cumhuriyeti Yüksek
Seçim Kurulu filigranı bulunan oy pusulalarının arkasının sandık kurullarının ihmaliyle
mühürlenmemiş olması.
Zarftan çıkan oy pusulalarında bir seçim türüne ait olanının geçersiz olması, diğerinin
geçersiz sayılmasını gerektirmez.”